Türk Dili ve Edebiyatı Profesörü
3.Toplumsal Şiirler
T. Ayhan Çıkın'ın şiir dünyasında en çok
toplumsal şiirler yer alır. O, içinden çıktığı
Cazkırlar'ı, oranın yoksul insanlarını, onların haklarını savunmayı ve
onların savaşını vermeyi hayatının en önemli amaçlarından biri yapar.
Ayhan
Hoca için insanlar, eskilerin "eşref-i mahlukat" dediği
yaratılanların en şereflisidir :
"düşün
ki insanlarla yaşanır bu dünya
en yüce ve en kutsal
yaratıktır insan[3]"
"O", insanlığın mutluluğu için bitmeyen bir "Koşu"ya
çıkar . O, Mustafa Kemal Atatürk'ün yılmaz bir
savaşçısıdır :
"şimdi
sana çok uzak bir ülkede
koştum hep yarınlara
önüme en büyük
engellerini çıkardılar düzenin
O zaman zaman köye, köylüye ve onların sorunlarına döner yeniden :
"yanık
süt kokulu akşamlarını yaşadınız mı siz köyün
gerçekler bir kağıt
kenarı kadar düz ve pür değil
ılık bir acıyla
dönmeğe başlar sığırtmaç akşamleyin[5]"
"Tükeniş" başlıklı
şiirinde hayvancılıkla geçinen köylülerin devasız acılarına tercüman olur :
"bir
öletlik geldi hayvanlarımıza oğul
geçicezlerimiz,
goyuncazlarımız
bir bir serildi yere
ah oğul!..
derelere yığdık ekmeğimizi
pazardan ne bir ölçek
arpa
ne de bir şişe yağ
alabiliyok
ot galmadı tarlalarda
hepten acıktık
yokluktan[6]"
Şiirin sonunda Ayhan Hoca bitmeyen kavgayı , sınıf çelişkisini etkili
dizelerle vurgular: :
"uzaklarda
, çoook uzaklarda
büyük kentlerde,
patron sofralarında
bir yıllık yiyeceği
çobanın
yosma bir akşamın
mezesidir[7]"
Sınıf çelişkisini yüreğinde duyan şairin yolunun Nazım'la kesişmemesi
mümkün değildir. Bu dönemde Nazım'ın şiirinden gelen esintiler ve etkiler
T. Ayhan Çıkın'ın şiirine de yansır :
"sözlüklere yazdım adımı
p r o l e t e r
p r o l e t e r
b e d e n t e r
b e n d e n t e r
yemesi senden değil artık burjuvam
benim yuvam
ve de özgürlük çiçekleri ellerimde
"Balyoz" adlı şiirinde yine usta şairin etkileri görülür :
"Yumrukluyorum:
güm!...gümm!...gümmm!...
Ferhat gibi
indiriyorum balyozumu
/ gecenin göbeğine/
Güneş, doğdu doğacak.[9]"
Ol Hikayat adlı şiirini ise 100.doğum yılında "ustası Nazım'a"
ithaf eder. Kimi şiirlerinde ise şiirimizin ustaları Ceyhun Atuf Kansu ve
Atilla İlhan'a göndermeler vardır.
Kısacası toplum için yazdığı şiirlerinde biz , T. Ayhan Çıkın'ın önce
içinden çıktığı halkın sorunlarına eğildiğini ve gördüğü toplumsal
eşitsizliklerin ve sınıf çatışmalarının onu toplumcu dünya görüşüne götürdüğünü
söyleyebiliriz
.
4.Vefa şiirleri
Dostum Ayhan Çıkın'ı en iyi ifade edebilecek sözcük
""Vefa"dır. O, her şeyden önce vefalı bir dosttur. Sonra,
doğduğu topraklara vefalı.
"gün
batarken karşı dağlarda
köyüm gelir hep aklıma
biri yalınayak
çocuğumun
birinin ellerinde buz
ve en belirgin şekilde
dudaklarında
/ sefalet denen kuduz
/[10]"
..
"gelir de gelir
işte tüm köylülerim
kimisi ağrı
eteklerinde yoksul
kimisi menteşe
sırtlarında çoban
azığı bir parça ekmek
bir kuru soğan[11]"
O ; kendisini keçi çobanlığından üniversitenin saygın profesörlüğüne
götüren Cumhuriyet rejimine, Atatürk'e ve devrimlerine yürekten bağlıdır :
"şimdi
sana uzak bir ülkede kumandanım
ücra bir köşesinde
ülkenin
bulunan bir heykelinin
altında
özgürlüğe
kurtuluşa dair
söylediklerini
kutsal bir yemin
gibi/ezberledim tek tek/[12]"
Oğlu Tuğhan'ın çok erken ölümü yüreğini en çok dağlayan olaydır. Oğlunun
anısına yazdığı "Körfezde Akşam" şiirinde
oğluyla yaşadığı bir anıyı paylaşır bizlerle :
"Bir akşam
güneşin batışını
seyretmiştik seninle
bir karşıyaka
vapurundan,
oysa anılarındır şimdi
körfez rüzgarlarında
/saçlarımı dağıtan/[13]".
Ayhan
Hoca, bildiğiniz gibi, oğlu Tuğhan'ın adını kendi adının önüne ekler : Tuğhan
Ayhan Çıkın olur.
O ayrıca sevdiği insanlara da vefa şiirleri yazar : Şimdi Seni
Yaşamak[14] şiiri
çok sevdiği Prof. Dr. Abdullah Kızılırmak; Ali
Rıza Ertan Ya da Ölümün Ekonomi Politiği[15] erken
yitirdiğimiz dostum, şair, meslektaşım Ali Rıza Hoca; Uğur
Mumcu[16] başlıklı
şiiri de hepimizin çok çok sevdiği ve unutamadığı Uğur Mumcu içindir.
Ayhan Hoca'nın yüreği, bence, yaşadığı toplumsal çalkantılar (1960
ihtilali, 12 Mart Muhtırası ,12 Eylül Darbesi) ve ülkenin adım adım Atatürk
devrimlerinden ve laik Cumhuriyet ideallerinden ayrılmasından dolayı
hastalanır. 2000 yılında artık ölümün eşiğindedir. Güzel bir tesadüf eseri
bulunan Cem Canbay'ın yüreği Ayhan Hoca'yı bize bağışlar. Ancak genç bir
insanın ölümüyle kendisinin hayatını sürdürebileceği düşüncesi Ayhan Hoca'yı
müthiş rahatsız eder ve onun zirve şiirlerinden birini yazmasına yol açar: Ortak
Kalpler Türküsü.
"leylaklarda
uçuşan kelebekler kadar
suskun ve sessizdir
yüreğin
delikanlım
nasıl yazsam şiirini
senin?
.
" sen de beklenen
birisin melekler katında"
.
"delikanlım
nasıl bestelesem
şarkını senin?"
.
"yeni doğmuş bir
bebek gibi
gülümsemelisin dünyaya
delikanlım
nasıl söylesem
türkülerini senin?[17]"
Işığı Beyinlerinde Taşıyanların Türküsü, Ayhan Hoca'nın
yine zirve şiirlerinden biridir. Şiir bu kez , onun kalp naklini yapan doktorlar
için yazılmıştır :
"Karanlığın ucundaki mumu
Işıktan elleriyle
büyütenler[18]"
diye başlayan şiir, her bendin sonunda tekrarlanan leit-motif tarzı
dizelerle sürer :
"Nasıl
yazsam şiirlerinizi sizin?
Nasıl söylesem destanınızı sizin ?
Nasıl söylesem türkülerinizi sizin ?"
Işık Saçlı Kadınların Türküsü ise kalp nakli ameliyatında görev
alan fedakar hemşireler içindir :
"Anadolu'mun
çiçek kadınları
Nasıl söylesem
türkülerinizi sizin ?
.
"Bir avuç sevgi
toplasam seslerinizden
Kalp ağrılarım dağılır
gider bakışlarınızda
Bir demet buğday
olsam avuçlarınızda
Buğday tenli başak
saçlı kadınlarımız
Avuçlarında umar
taşıyan bacılarımız
Nasıl bestelesem
şarkılarınızı sizin ?[19]"
Ayışığı Kadının Türküsü ise, daha önce de belirttiğim gibi, hastalıkta
sağlıkta her zaman yanında olan saygıdeğer eşi Cemile Hanım içindir :
"Yokluğun
bir çığ gibi büyür göz bebeklerimde
Aşkınla gittikçe
sonsuzlaşır esaretim
En güzel dizeler sevda
sevda dolar içime
Bir yudum su, bir
yudum sevgi
Ayhan Hoca'nın en önemli kişilik özelliklerinden biri de geçmişiyle,
kendisiyle barışık, yaşama sevinciyle dolu bir insan olmasıdır. Birçok insan
geçmişiyle ilgili bazı şeyleri saklar, adeta geçmişinden utanır. Ayhan Hoca ise
,ne çoban olduğunu saklar, ne geçmişteki yoksulluğunu . Bırakın saklamayı,
bunları gururla anlatır şiirlerinde ve günlük hayatında.
Sevgili Tuğhan Ayhan Çıkın dostumuza, daha nice güzel şiirleri bizimle
paylaşacağı ve dostlarıyla yaşayacağı sağlıklı, mutlu nice yıllar dileyerek
konuşmamı sonlandırmak istiyorum.
Hepinize
sevgi ve saygılarımla.
Prof. Dr. Şevket Toker
12 Kasım 2015
Mavişehir-İzmir
[1] Prof.Dr.
Toker'in 12 Kasım 2012'de Konak Belediyesi-Türkan Saylan Kültür Merkezi'inde
"İzmir-Edebiyatta Vefa Grubu"nun "Başka
Yürek'le Şiir ve Bilim Yolcusu: T. Ayhan ÇIKIN" etkinliğinde
yaptığı konuşma
[2] Bu
konuşmada T. Ayhan ÇIKIN'ın "Zaman Çiçeği- 2000"
ve "Ortak Kalpler Türküsü -2005" adlı yayınlanmış
kitaplarındaki şiirler esas alınmıştır.
[5], Ortak Kalpler
Türküsü, S.67
[6] Ortak Kalpler
Türküsü, S. 74
[7] Ortak Kalpler
Türküsü, S. 75
[8] Ortak Kalpler
Türküsü, S. 43
[9] Ortak Kalpler
Türküsü, S. 40
[10] Ortak Kalpler
Türküsü, S. 72
[11] Ortak Kalpler
Türküsü, S. 73
[15] Zaman Çiçeği,
s.75-76
[16] T. Zaman Çiçeği,
s.78
[17] Ortak Kalpler
Türküsü, S. 12-13
[18] Ortak Kalpler
Türküsü, S. 14-15
[19] Ortak Kalpler
Türküsü, S. 17-18
[20] Ortak Kalpler
Türküsü, S. 19
http://blog.radikal.com.tr//siir-deneme-oyku/t-ayhan-cikinin-siiri-uzerine-ii-125767